Perşembe, Şubat 24, 2011

Mürekkep














Kopkoyu bir sıvı…

Siyah mavi arası renge sahip olanı, vurucu, daha çarpıcı ve etkileyici.

Kağıda sorsanız, lekelendiğini düşünüp bir kırgınlığa doğru yelken açacakken, dolmakalemin ucundan yayılan o mürekkebin, harfleri sıralamaya başlamasından itibaren anlamını hissettiren kelimeleri fark etmesiyle, ortak olduğu bu etkileşim, onu boyun eğmeye itiyor mürekkebe…

bir elin bütünüyle nazik hareketlerinin seremonisi, kelimelerin kırılıverecekmişçesine , en nadide olanlarını bile yan yana getirirken, mükemmel bir inceliğin sergilendiği o zamanlar.

bir unutuşun, bir kaybedişin en hassas yeri daha…

Şimdilerde kimse, kaybedilenleri bulmaya çalışmıyor, yeni keşifler için arazide dolaşmakla ve yeni kayıplar için avlanmakla meşgul. Sahte diyalogların yerine, anlamlı monologlara ne zaman evrimleşecekleri ise meçhul. Arsız, umarsız bir serserilikle salyalarını bile toplamaktan aciz, bir an evvel karnını doyurmak, sığınmak, korunmak için her yol mübah sanıyor. Azgın bir pençe, yumuşak bir dokunuşla inse bile, yine diplere doğru acıtmak için pusuda bekliyor.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home